Oğuz Atay'ın tabiriyle Disconnectus Erectus(İletişim Yayınları Sayfa 149)
Kim sever kim sevmez bilemem ben bu kitapla geldim bu kitapla giderim kardeşim.
Bir tane de ben den olsun
(syf 594 disconnectus erectus)
Büyük bir yorgunluk duyuyorum: yılların yorgunluğunu. okuyamıyorum, düşünemiyorum.
geceye bir tane daha bırakayım
dedikoduyu sevmeyen selim, edebiyatçılardan bahsederken, gerçek bir dedikoducu kesiliyordu.
(syf 396 disconnectus erectus)
Bugün annem dayanamadı; ne yazdığımı sordu. Ona nasıl anlatsam? Bütün hayatımı birlikte geçirdiğim ve beni gerçekten seven bu insana hiç bir şey anlatamamak ne kötü. Ondan farklı gelişmeye ne zaman başladım? Bu ayrılık nasıl doğdu? Hiç anlamıyorum. Bir gün baktım, iki yabancı olarak yaşıyoruz aynı evde. Aslında kimseye bahsetmedim kendimden. İstemiyorum da. (Sayfa 594)
Diyorsunuz ki. Selim Işık diye bir mesele olmamıştır. olmayan bir mesele için, düşünce tarihinin insanı yücelten gelişimini bozamayız. Siz, kendinizi şövalye sanan Don Kişot gibi ilginç de değilsiniz Üstelik. Özür dileriz, bizi rahatsız etmeyin. düşecek meselelerimiz var. Her gün yüzbinlerce insan ölüyor. Ancak ilginç olaylarla uğraşabiliriz. Next please! (sayfa 613)