"dinlemenin boyut olarak bir sonu yok, mesela sessizliğin de aslında bir boyut olarak sonu yok. bitemiyor yani bir sonu gelemiyor sessizliğin, daha sessizi var her zaman biraz daha sessizi var. bu da bizim tüm algı biçimimizi değiştiren bir olgu. hatta şöyle derim: iki insan birbiriyle ne kadar sessizlikleriyle bağlantı kurabilirse o kadar derin bağlantı kurabilir. birbirlerinin sessizliğini duyabiliyor mu insanlar cümleleri duymak kolay ama bir sessizliğimiz var ya hani kafamızdaki seslerin dışımızdaki seslerin hepsinin sustuğu en olası şekilde sustuğu diyelim bir yer var oradaki bağlantı çok açık çok tanımsız çok birleştirici, hepimizi birleştiren benliğimizi yitirdiğimiz bir algı."

sessizlik üzerine.