isyan etmeyi bilmiyorum. "iyi düşün, iyi olsun" diye büyüttü beni annem. günün sonunda, ufacık şeyler bile bir yığıntının tepesinde, tırmanamayacak kadar güçsüz kollarım olsa da mücadele ediyorum. tam zirveye yaklaşmışken, o yığın giderek artıyor. ellerim yaralanmış, sırtım açıkta kalmış bir vaziyette, gözyaşları içinde kalmaktan başka ne çarem var ki? isyan etmeyi bilmiyorum ben. "umut hep vardır" diye büyüttü beni annem. belki de artık öğrenmeliyim. çünkü bazı acılar susarak geçmiyor. belki bir gün, haykırmak da bir umut olur