maddi imkanlardansa farkındalıkları çağrıştırıyor. pek çok insanın sorgulamadan bildiği şeyleri ancak uzun süre üzerine düşünerek çözümleyebilmek güzel bir deneyim katsa da bazen "galiba sandığım kadar zeki değilim" hissini körüklüyor. (açıkçası bunun da kötü olduğunu sanmıyorum.)
Biri maddi imkanlarıyla sonuça kolayca ulaşır, diğeri ise kendi emeğiyle zorla ulaşır. ikiside emek veriyor gibi gözükebilir ama birinin maddi kolaylıkları var diğerisinin ise sadece kendisi var. Pek çok insanın doğuştan sahip olduğu şeylere geç ulaşmak, diğerlerinin bu kadar kolay ulaşmasını görmek; insanı üzebilir, yalnız ve yetersiz hissettirebilir.
Soba bile yakamayan insanları nasıl ısınacak diye düşündüğümden kışa bile dargınım ben. Kurban kesemeyen ailelerin çocuklarının dışarı çıkamayışıyım. veli toplantısına gelecek ailesi bile olmayan çocuğun içten içe çığlıklarıyım. Çalışmaktan çocuklarını nerdeyse hiç göremeyen aile fertlerinin yorgunluğuyum. Bazı şeyler bu kadar zor olmasa keşke. Her neyse hayat işte...
Manevi anlamda örnek vermem gerekirse insanların kötü olabileceğine dair farkındalık derim. 22 yaşındayım ve hâlâ insanların -aklımın ucundan bile geçmeyen türden- kötülükler yapabileceğine ihtimal veremiyorum. Halbuki gayet de yapılabilecek türden şeyler... bi tık otizm var bende galiba
-50 den başlayıp 0 a gelmek, 20 den başlayıp 30 a gitmekten daha takdire şayandır. herkes kendi imkanları ölçüsünde değerlendirilmelidir. şahsi kanaatimdir.
insanlarla aranda bir rekabet olmadığını fark ettiğinde çok da umurunda olmayan gerçeklik
çokta şe yapmamak gerek. herkes kendi hayatını yaşıyor. ağlamayıp yola devam